Eminim yol tutuş konusunu merak edenler ve çeşitli modifiyeler  uygulayanlar, uygulamayı düşünenler vardır, belki de okuduktan sonra  olacaktır. Hayatımız boyunca tek şeritte dümdüz gitmediğimize göre, bu  araba denilen taşıta bir direksiyon mekanizması konulmuş ve bununla  aracımızı yönlendirmemiz gerekiyor ise; yol tutuşa ihtiyacımız var  demektir 
🙂
       Öncelikle şunu söylemeliyim ki, 1940'ların arabalarından  bahsetmediğimiz sürece, standart bir aracın yol tutuşu ile, belli iyileştirmeler yapılmış aracın yol tutuşu arasındaki farkı bir  viraja giriş süratleri olarak karşılaştırmamız gerekirse; tamamen standart  olan aracın ancak 90 km/h hızla dönebildiği virajı daha iyi lastikli ve  optimum ayarlı coiloverla donatılmış aynı marka model araç 140 ile dönemez. Dönebileceği sürat  ortalama 95-105 arasıdır.
Bu bilinci kesinlikle oturtmamız lazım.
       Herşeyin başında; arabamızın ön takımı, salıncak bağlantıları,  amortisör takozları, motor-şanzıman kulakları, travers burçları,  rot-rotilleri, aklıma gelmeyen daha tüm bağlantı elemanları ile rot-kamber-kaster ayarları, jantları-lastikleri ve  lastik basınçları sağlıklı olmalı ki arabamız gerçek yol tutuşunu  göstersin. Ön takımda boşluk olan, jantı yamuk, balonlu, ya da lastik  havaları ayarsız araba istediğiniz kadar modifiye yapın, orijinali kadar  bile yol tutmaz. Öncelikle aracın yürüyen aksamı eksiksiz olmalıdır. Ön  takım vs. genelde periyodik bakımlarda kontrol edilir. En basit anlamda  sizin yapmanız gereken düzenli olarak lastik basınçlarını kontrol  etmenizdir. Emin olun tahmininizden çok daha fazlası değişecek.
Sonraki aşama şase rijitliğidir. Aracın şaseyi etkileyecek ağır kazası olmuş ise  o şase rijitliğini yitirmiş olabilir. Ya da 20 sene boyunca yarışmış bir  205 GTI alırsanız, 90'ların spor otomobil testlerinde ballandıra  ballandıra anlatılan 205 GTI 'ın yol tutuş yorumlarının yanına bile  yaklaşamazsınız. Şase esneye esneye hamur olmuştur ve şase takviyeleri  yapılmazsa hiç bir türlü dikiş tutmaz. Şase takviyesi nedir? Yol aracı  için ekstrem bir restorasyon/tuningdir. Yarışlarda tercih edilir. O  yüzden konu dışı.
       Yay konusuna gelirsek; "Arabaya spor yay taktım, 90 la  dönemediğim yeri 130 la dönüyorum"  falan diyenin doğru bilgi  vermediğine adınız kadar  emin olabilirsiniz. Daha doğrusu, yay taktım,  daha iyi yol tutuyorum diyenin de pek doğru bilgi vermediğini  düşünebilirsiniz.
Sokak asfaltında standart amortisöre takılmış spor yay çoğu zaman yol  tutuşu zayıflatır. Standart yaylı arabanın yolla teması çok sağlıklıdır.  O yay sertliği yüzlerce hesap sonunda optimum olduğuna karar verilmiş  ve araca monte edilmiştir. Ama spor yay yol şartlarına göre sert olur,  yoldaki her tür dalgalanmada aracın yerle temasını keserek sizin arabaya  hükmetmenizi engeller. Bu da aracın fren mesafenizi uzatır, viraj kabiliyetini zayıflatır. Standart  aracınızla 90 km/h hız ile sorunsuz dönebildiğiniz virajı 80 km/h ile dönemeyip yolun  dışına çıkmanıza sebep olabilir.
O zaman neymiş, yol tutuş için tek başına yay takmıyormuşuz.
"Koni amortisör ve 5cmlik AP yay taktım, araba alçaldı süper yol  tutuyor" falan diyen adamın da doğru bir teşhiste olmadığını  düşünebilirsiniz. Sokak kullanımında spor amortisörle birlikte dahi olsa  spor yay kullanımı pek çok zaman yol tutuşu zayıflatır. Ya da  örneklendirelim, spor yay belki Caddebostan-Suadiye arası en iyi kalite  ve hiç yamasız asfaltta olumlu etki yaratabilir ancak sahil yolunun geri  kalan kısmı olan Suadiye-Tuzla arasındaki, 4-5 senelik, gözle  görülmeyecek dalgaları olan asfaltta orijinalden daha zayıf hale  getirir. (Verilen yol tarifi tamamen örnektir)
Bu yapılan modifiyeler sonucunda yatmayan/yaylanmayan araba size iyi yol  tutuyor gibi gelir. Bu kocaman bir yanılgıdır. Tüm spor yaylar için bu  yanılgı geçerli değildir, ama pek çoğu için mevcuttur.
       Spor yay ne işe yarar o zaman? Neden spordur?
Youtube'a girip yurtdışından videolar seyrederseniz ne kadar pürüzsüz, ne kadar güzel yollarda gezdiklerini görebilirsiniz.
Avrupa'nın en dandik kasabalarında dahi bizim metropolümüzdeki asfalt yamalarını göremezsiniz.
İşte öyle zeminlerde orijinalden daha sert yay gerçekten yol tutuşu iyileştirebilir.
Ama İstanbul'un yollarının %90'ında standart yaylar spor yaydan iyidir.
Belki eibach prokit gibi sertliği orijinale yakın bir yayını iyi bir  amortisör ile desteklerseniz yol tutuşu artırmada bizim yollarımızda da  faydası olabilir.
O da belki diyebilirim.
Pek çoğumuzun görsel için uygulamış olduğu spor yaylar, araçlarımıza daha iyi dönme kabiliyeti kazandırmıyor, hatta pek çok zaman orijinalden dezavantajlı oluyor diyebiliriz.
Sonuç olarak hesapsızca seçilmiş, görsele göre alınmış spor yayın -eğer piste çıkmıyorsanız- hiç bir getirisi olmaz.
       Cadde tipi spor amortisörler, en meşhurları Koni, sertliklerinde  cadde asfaltını göz önünde bulundurmuş ve her şartta ağırlık  transferlerinde oluşan kuvvetleri en iyi şekilde emmeyi  hedeflemişlerdir. Bu yüzden kaliteli ve cadde başarısı kanıtlanmış bir  spor amortisör her şartta sizi ileri götürür. Sertlik ayarlı koniler  benim en sevdiğim cadde amortisörüdür. Sarı koni diye de tabir edilen,  gerçekten de sarı renkte olan bu amortisör takımında sertlik ayarını  kurcalayıp sonuçlarını kendiniz de görebilirsiniz. En alçak en iyi yol  tutan olmadığı gibi, en sert de en iyi yol tutan değildir.
        Coiloverlar, sertlik ve yükseklikleri ayarlanabilen yay&amortisör kombinasyonlarıdır. Önceki bilgilerde verdiğim gibi, cadde kullanımına uygun sertlikte yaylar ve yine cadde kullanımına en ideal amortisör sertliğine ayarlanırsa yol tutuşu gayet keyifli hale getirirler. Ama hesapsızca, sadece araba alçalsın diye kullanılan coiloverlar arabayı hoplatıp zıplatmaktan başka bişeye yaramaz. Malesef ucuz diye tercih edilen coiloverların çoğu yol tutuş adına bişey katamazken, mevcut tutuşu da zayıflatmaktadır. O yüzden benim tavsiyem, gerçekten yol tutuş istiyor ve başarılı bir coilover kitine 1200-1300 euro bütçe ayıramıyorsanız, ucuzunu alıp mevcut yol tutuşu bozmak yerine iyi bir amortisör ve yay tercih etmenizdir.
Benim sokak kullanımı için herkese tavsiye ettiğim, sağlıklı bir  ön takım, sağlıklı bir jant/lastik kombinasyonu ve standart yayları ile  birlikte  takılmış koni amortisörlerdir. Konfordan hiç bir şey  götürmez. Yol tutuşu hissedilir iyileştirir. Ağırlık transferi daha  hissedilir ve daha kontrol edilebilir hale gelir. Bunu pek çok araçta  uyguladım,  uygulattım, daha hiç olumsuz yorum göremedim. Profesyonel  olarak yarışan  arkadaşlarımla da konuştuğumda aynı tavsiyeleri duydum.  Demek  tecrübelerim beni yanıltmamış 
🙂
Nasıl cadde için uyguladığımız iyileştirmeler, pist yarışlarında yetersiz kalacak ise, pist için ayarlanmış süspansiyon sokak asfaltına fazla sert gelecek ve spor, iyi görünümlü, çok alçaltan spor yay gibi, bizi devamlı yoldan uzaklaştırmaya çalışacaktır.
Ben viraja zaten çok edepli girerim, yay sertliğiyle falan işim olmaz diye düşünmeyin. İyi bir süspansiyonunuz yoksa, frenleriniz de tam performans çalışamaz. Yerden temasınız kesildiği sürece önde duran araca doğru yavaşlayamaz halde ilerlersiniz. Bunun olmasını da hiç birimiz istemeyiz 
🙂
Son olarak; "Falancanın arabası 120 le giriyor, benim arabam 90 la giremedi"  tarzında şeyler duyarsanız da inanmayın, siz kendiniz de düşünmeyin. Yol   tutuş ve viraj dönme kabiliyeti %50  araba, %50 sürücüdür. Hangi noktadan, nasıl bir çizgi ile nasıl girilecek, nerde ne  kadar direksiyon hamlesi yapılacak,  nerde ne kadar gaz ya da fren  uygulanacak, olası bir önden/arkadan  kaymada ne şekilde müdahale  edilecek; bunların bilincinde ve  tecrübesinde olan bir sürücü 80 hp Puntosu ile virajda  benim üstümden geçebilir 
🙂
Sanmayın ki Punto'nun 90 la dönebildiği  virajı Leon 130 ile dönebilir.  Aynı virajı Leon da dönse dönse 95-100 le döner. O da sürücü  tam  donanımlı ise.
Bu bilinci de oturtursak, önümüzde kimseler duramaz 
🙂
Bilgilerin tamamı el emeği, göz nurudur. Alıntı değildir 
🙂
Bilgilerim; şimdiye kadarki tecrübelerimiz, deneme yanılmalarımız, geniş çaplı araştırmalarımız ve profesyonel yarışçı arkadaşlarla yapılan sohbetler sonunda birikmiştir.
Gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz 
🙂
Bir ara da kendi aracımda uyguladığım yol tutuş modifiyelerini hissedilen artıları ve eksileriyle anlatacağım. Eminim daha aydınlatıcı olur.
Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler. Esen kalın 
🙂
Utku UZUNOĞLU
Kaynak kendi sayfam 
🙂
ukku'nun blog sayfası 🙂