Belki alakasız olacak ama bir de şöyle örnek vereyim. Ocak ayında polo satın almak için test sürüşüne gittim. Test sürüşünden sonra aracın arkasını gördüğümde biraz şok geçirdim. Arka koltuğa 2 kişi sığar ya da sığmaz gibiydi. Biraz da müşteri temsilcisinin terbiyesizliği de eklenince yan taraftan seat leon fr'ı alıp çıktım 🙂
Ayrıca bir sene 2008 model fiesta da kullanmış biriyim. Bu aracın, yeni kasaya oranla daha geniş ve ferah olduğunu duymuştum. Ayrıca fiesta mı ibiza mı diye sorulursa ben tercihimi ibizadan yana kullanırdım muhtemel. Ford genelde fiestalara ticari gözüyle yaklaşıyor. Buna kanaat getirdim. Ayrıca ford servisinden yana da ciddi derecede illallah etmiş biriyim.
İbiza hiç kullanmadım ama eminim ki alman kokusu üstüne sinmiş bir araç ve sağda solda ben öyle şikayete de denk gelmedim ama fordla ilgili bi sürü sikayet var. Adam sıfır araç almış (ford connect), 120 km ile giderken direksiyon titreme yapıyor diye servis adama 2 defa dört lastik değiştirtmiş, hala lastik olabilir diye cevap veren bir servisle canlı canlı karşı karşıya geldim. Adam sıfır aracı yakacaktı ford servisinde.
Polo da kötü değil, gayet güzel rahat kullanışlı bir araç. 1.4 motorlu olanını sürdüm, gayet iyi kaçıyor ve sınıfına göre oturaklı araçtı. Bence en güzeli test sürüşü yapıp değerlendirmek. Benim gibi polo diye gidersiniz bir anda fikriniz değişir "iyi ki de ..... almışım" dersiniz.