YCO
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 26 Ağu 2009
- Mesajlar
- 22,337
- Yaş
- 37
Can Kurtbil 4.8.1972'de doğumu için hastaneye yetiştirilcekken Volkan Taksi'nin bi arabasında doğdu..ama olması gerektiğinden biraz daha minyon daha ufak bi bebekti..kuzenleri önce onu yemek istediler ama başaramadılar..
çünkü pişerken yumurta ve küf kokuyodu..
çöpe atmaya niyetlenseler de kıyamadılar..
aradan bi kaç hafta geçtikten sonra etrafına bakınan Can Kurtbil çok şaşırmıştı..
şaşkınlığı üstünden attıktan sonra artık kendisini ve dünyayı keşfetme vaktiydi..
ancak dikkatini bişi çekmişti..daha doğrusu çekememişti çünkü dikkatini çekecek bişi yoktu kendisinde..bayaa bi aradı..
hormonlarının doğru çalışmadığını anlayan ailesi ona yol göstermeye çalıştı bi süre hayatından çok memnundu..
büyüdükçe cinsiyeti konusunda emin olamayan akrabaları onu sevdiler..
sürekli onu görmeye geldiler ama hep beraber yiyip içtikten sonra bulaşıklar hep ona kalıyodu küçük yaşta hayatı öğrenen Can Kurtbil aşağıda..
hayatın çemberinden yavaş yavaş geçen kahramanımızın hormonları zaten altüst olmuşken yavaş psikolojisi de bozulmaya başlamıştı..doktorlara götürülen Can Kurtbil yaşından beklenmeyecek hareketlerde bulunuyodu..
doktorlar karmaşık duygular yaşayan Can'ın aşağıdaki hallerini bi dışa vurum olarak açıkladılar ailesine..
kısa bi zaman sonra Can Kurtbil hayatındaki ilk arkadaşını edinmişti..
arkadaşının adı Volkan Tolkican'dı..ancak her nedense arkadaşını çok sevse de iğrenç tipi ve davranışları yüzünden yanında huzursuz olup ağlıyodu..durumu gören ailesi 2 arkadaşın ilişkisine son verdi..
sonradan öğrendikleriyle kadarıyla kömürlükte büyüyen Volkan Tolkican'ın bu hali tamamen hayat şartları yüzündendi..ama çevresince "sayko" bebek deniliyodu..
kendine gelmesi için ailesi ona banyo yaptırmaktan başka bi yol bulamamıştı..
kısa bi zaman sonra ilk adımlarını atan Can Kurtbil dışarda bi gün koşarken mahallesindeki çıplaklar onun inanılmaz derecede ilgisini çekti...
iyice sapıttığını düşünen ailesi hiç bi fedakarlıktan kaçınmayarak ona bi bilgisayar aldı sürekli bi bowling oyunu açıp sadece ekrana bakmayı seven Can Kurtbil'in bi fotosu aşağıda..
hayatını 4 duvar arasında geçiren kahramanımızın hayat görüşü inanılmaz dar ve sığ bi hale geldi..iyice içine kapanmıştı..bunu cesurca ifade ediyodu..
hayatının yaklaşık 12 senesi film edilemeyen Can Kurtbil'in çoçukluğu çok sıkıntılı geçti..gençlik yıllarında karşı cinse ilgi duymaan Can'ın en büyük şansı 3-4 yakın arkadaşı vardı..o da bunun mutluluğu içindeydi..
sonrasında arkadaşlarıyla arası bozulan Can Kurtbil kendini onlara artık kanıtlaması gerektiğine inanmaya başladı..günlerce hayatına yön vermek için
düşünürken "rock yıldızı" olmayı çok istedi ama kimsenin dikkatini bu tiple bile çekememişti..resmen yıkılmıştı..
hayattan bi darbe alan Can'ın aklına inanılmaz bi fikir gelmişti..
küçüklüğünden beri sevdiği çıplaklık duygusunu bazı fikirleri aktarmak ve dikkat çekmek için kullanacaktı..cast ajanslarına başvuran Can biraz isim yapmalıydı..gelen teklifleri geri çeviren gözü yukarlardaki kahramanımız..sonunda amacına ulaştı ve onu "Gays of the World" dergisi ona bi sayfa ayırdı..
sonunda amacına ulaşan Can ünlü olmuştu..
bu "çıplaklık" merakı kendisinden beklenmeyecek şekilde kitleleri peşinden sürükledi..ve o protestolarda bi ilki gerçekleştirerek çıplak eylem yaptı..
tarihe de adını bu konuda altın harflerle yazdırdı..fikir Can Kurtbil'e aitti..
bkz: Wikipedia..
onlarca protesto ve ünden sıkılan kahramanız tekrar PC başına geçti ve günlerce hareket etmeden "Barbie giydirme" oyununu oynuyodu..ancak genelde hareketsiz kalmasından ötürü 2 yıl sonra çok şişmanladı..ama hayatından memnundu..çünkü artık çıplak bi şekilde rahat rahat oturabiliyo hiç bi yeri gözükmüyodu..hayat felsefesi olan çıplaklık onun mutlu ama şişman bi şekilde yaşamasını sağladı..
SON
Not:
çünkü pişerken yumurta ve küf kokuyodu..

çöpe atmaya niyetlenseler de kıyamadılar..

aradan bi kaç hafta geçtikten sonra etrafına bakınan Can Kurtbil çok şaşırmıştı..

şaşkınlığı üstünden attıktan sonra artık kendisini ve dünyayı keşfetme vaktiydi..
ancak dikkatini bişi çekmişti..daha doğrusu çekememişti çünkü dikkatini çekecek bişi yoktu kendisinde..bayaa bi aradı..

hormonlarının doğru çalışmadığını anlayan ailesi ona yol göstermeye çalıştı bi süre hayatından çok memnundu..

büyüdükçe cinsiyeti konusunda emin olamayan akrabaları onu sevdiler..
sürekli onu görmeye geldiler ama hep beraber yiyip içtikten sonra bulaşıklar hep ona kalıyodu küçük yaşta hayatı öğrenen Can Kurtbil aşağıda..

hayatın çemberinden yavaş yavaş geçen kahramanımızın hormonları zaten altüst olmuşken yavaş psikolojisi de bozulmaya başlamıştı..doktorlara götürülen Can Kurtbil yaşından beklenmeyecek hareketlerde bulunuyodu..
doktorlar karmaşık duygular yaşayan Can'ın aşağıdaki hallerini bi dışa vurum olarak açıkladılar ailesine..

kısa bi zaman sonra Can Kurtbil hayatındaki ilk arkadaşını edinmişti..
arkadaşının adı Volkan Tolkican'dı..ancak her nedense arkadaşını çok sevse de iğrenç tipi ve davranışları yüzünden yanında huzursuz olup ağlıyodu..durumu gören ailesi 2 arkadaşın ilişkisine son verdi..
sonradan öğrendikleriyle kadarıyla kömürlükte büyüyen Volkan Tolkican'ın bu hali tamamen hayat şartları yüzündendi..ama çevresince "sayko" bebek deniliyodu..

kendine gelmesi için ailesi ona banyo yaptırmaktan başka bi yol bulamamıştı..

kısa bi zaman sonra ilk adımlarını atan Can Kurtbil dışarda bi gün koşarken mahallesindeki çıplaklar onun inanılmaz derecede ilgisini çekti...

iyice sapıttığını düşünen ailesi hiç bi fedakarlıktan kaçınmayarak ona bi bilgisayar aldı sürekli bi bowling oyunu açıp sadece ekrana bakmayı seven Can Kurtbil'in bi fotosu aşağıda..

hayatını 4 duvar arasında geçiren kahramanımızın hayat görüşü inanılmaz dar ve sığ bi hale geldi..iyice içine kapanmıştı..bunu cesurca ifade ediyodu..

hayatının yaklaşık 12 senesi film edilemeyen Can Kurtbil'in çoçukluğu çok sıkıntılı geçti..gençlik yıllarında karşı cinse ilgi duymaan Can'ın en büyük şansı 3-4 yakın arkadaşı vardı..o da bunun mutluluğu içindeydi..

sonrasında arkadaşlarıyla arası bozulan Can Kurtbil kendini onlara artık kanıtlaması gerektiğine inanmaya başladı..günlerce hayatına yön vermek için
düşünürken "rock yıldızı" olmayı çok istedi ama kimsenin dikkatini bu tiple bile çekememişti..resmen yıkılmıştı..

hayattan bi darbe alan Can'ın aklına inanılmaz bi fikir gelmişti..
küçüklüğünden beri sevdiği çıplaklık duygusunu bazı fikirleri aktarmak ve dikkat çekmek için kullanacaktı..cast ajanslarına başvuran Can biraz isim yapmalıydı..gelen teklifleri geri çeviren gözü yukarlardaki kahramanımız..sonunda amacına ulaştı ve onu "Gays of the World" dergisi ona bi sayfa ayırdı..

sonunda amacına ulaşan Can ünlü olmuştu..
bu "çıplaklık" merakı kendisinden beklenmeyecek şekilde kitleleri peşinden sürükledi..ve o protestolarda bi ilki gerçekleştirerek çıplak eylem yaptı..
tarihe de adını bu konuda altın harflerle yazdırdı..fikir Can Kurtbil'e aitti..
bkz: Wikipedia..

onlarca protesto ve ünden sıkılan kahramanız tekrar PC başına geçti ve günlerce hareket etmeden "Barbie giydirme" oyununu oynuyodu..ancak genelde hareketsiz kalmasından ötürü 2 yıl sonra çok şişmanladı..ama hayatından memnundu..çünkü artık çıplak bi şekilde rahat rahat oturabiliyo hiç bi yeri gözükmüyodu..hayat felsefesi olan çıplaklık onun mutlu ama şişman bi şekilde yaşamasını sağladı..

SON
Not:
- hikayede adı geçen isimler tamamen raslantıdır..
- ibret olması bakımından Türk ebeveynlere tavsiye edilir..
- soğuk yemek yemek gaz yapar..