platinne
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 20 Ağu 2011
- Mesajlar
- 658
- Yaş
- 36
5 ay aradan sonra memleketime gitmenin huzuru ile yola düştüm. Giderken ara ara değil uzun soluklu tam sürat denemeli, 150 km/h'in altına pek düşmeden iki kişi, klima kapalı ama bagaj ağzına kadar dolu şekilde Ankara'ya vardım. Sonra durmadan yolcu değişikliği ile arabada 3 kişi ama bu sefer 110 km/h sabit ile Kırıkkale'ye vardım. Yakıt ortalaması 5.4 lt idi ve tam yarım depo mazot yakmıştım.
Renault'ların 110 bg'lik motorlarının uzun yolda basa basa çeyrek depodan biraz fazla yaktığını uygulamalı bildiğim için dönüşte ciddi anlamda ekonomi kastım.
Dönüşümü arabada ciddi anlamda kilolu 3 kişi, arka koltuklar dolu, bagaj silme dolu olarak 110 km/h sabit hızdan şaşmadan yaptım. Bolu tüneline geldiğimde yol bilgisayarının değerlerini kurcaladığımda fotoğrafları çekmeye başladım.
Range bir ara aldı başını yürüdü sonra kendine geldi 1200 küsür civarında sabitlendi.
Yakıt ortalamam ise fabrika verisinin 16 jant ile 4.2 lt olan değerlerine taş çıkarır nitelikteydi. 17 jantlar ve o kadar yük ile şöyle bir caps aldım ki dillere destan:
Sakarya Parkshop'ta verdiğimiz moladan sonra dangalağın birisiyle takışmanın arkasından ortalama yerinden kıpırdadı. Hava da ne hikmetse 30.5 dereceyi gördü. Israrların arkasından klimayı açmak zorunda kaldım. İzmit il sınırını gördükten sonra Hereke'ye kadar devam eden dur kalk ile Bostancı'ya evin önüne vardığımda durum şu şekildeydi:
Bu mesafede yaktığım mazot ise sadece çeyrek depoydu.
Canına yandığımın İstanbul'una geldikten sonra okula giderken ve şehir içi birazcık dolanma ile diğer çeyrek depo mazot uçtu gitti..
Ben kendimce arabamın son derece ekonomik ve keyifli olabileceğini kanıtladım. Daha kuvvetli bir motor ile çok daha güzel değerler yakalanabileceği inancındayım.
Renault'ların 110 bg'lik motorlarının uzun yolda basa basa çeyrek depodan biraz fazla yaktığını uygulamalı bildiğim için dönüşte ciddi anlamda ekonomi kastım.
Dönüşümü arabada ciddi anlamda kilolu 3 kişi, arka koltuklar dolu, bagaj silme dolu olarak 110 km/h sabit hızdan şaşmadan yaptım. Bolu tüneline geldiğimde yol bilgisayarının değerlerini kurcaladığımda fotoğrafları çekmeye başladım.
Range bir ara aldı başını yürüdü sonra kendine geldi 1200 küsür civarında sabitlendi.
Yakıt ortalamam ise fabrika verisinin 16 jant ile 4.2 lt olan değerlerine taş çıkarır nitelikteydi. 17 jantlar ve o kadar yük ile şöyle bir caps aldım ki dillere destan:
Sakarya Parkshop'ta verdiğimiz moladan sonra dangalağın birisiyle takışmanın arkasından ortalama yerinden kıpırdadı. Hava da ne hikmetse 30.5 dereceyi gördü. Israrların arkasından klimayı açmak zorunda kaldım. İzmit il sınırını gördükten sonra Hereke'ye kadar devam eden dur kalk ile Bostancı'ya evin önüne vardığımda durum şu şekildeydi:
Bu mesafede yaktığım mazot ise sadece çeyrek depoydu.
Canına yandığımın İstanbul'una geldikten sonra okula giderken ve şehir içi birazcık dolanma ile diğer çeyrek depo mazot uçtu gitti..
Ben kendimce arabamın son derece ekonomik ve keyifli olabileceğini kanıtladım. Daha kuvvetli bir motor ile çok daha güzel değerler yakalanabileceği inancındayım.