Yüksel kardeşim keşke senin dediğin gibi olsa.
Olmadığını biliyorum kardeşim ama o hale biz getirebiliriz ancak... Galericilerin yönlendirmesine direnmeliyiz, hatta aksini yapmalıyız. Bir olay anlatayım size;
Dayımın 2008'de 0 km aldığı Polo 1.4 Trendline 60.000 km'de hatasız aracını geçen yıl temmuz ayında satılığa çıkardı, 25.000 TL fiyat yazdı, aklında gerçek alıcıya 24'e kadar bırakmak vardı. Daha 2. gününde biri taciz edercesine dadandı, dayım da 24.250'ye bıraktı aracı... Kimmiş dedim, "öğretmenmiş" dedi. "İyi yapmışsın memur adama sorunsuz araba vermekle" dedim. Üzerinden 2 ay geçti, ben araba aramaya başladım. Galericiler Sitesi'ne girdiğimde plakayı görünce hemen yanaştım. s.a-a.s polo ne kadar muhabbeti yaptım. Adam demesin mi "Araç hatasız, fiyatı da 28.000 TL" diye. Kızgınlıktan pancar gibi kızarıp bir temiz "sektör" çektim adama. Adam önce bozuldu, sonra "piyasadan haberin yok galiba hatasız poloyu bu paraya bile vermezler" laflarına başladı. "Kes lan! Aracı aldığın fiyatı biliyorum senin, 0 km poloya 30 bin TL istiyorlar sen tutmuş 5 yaşındaki arabaya 28 istiyorsun utan be!" dedim. "Ben istiyorum sen almak zorunda değilsin" dedi pişkin pişkin... Genel olarak bela okuyup uzaklaştım...
Ellerindeki araba cidden temiz olursa iteleyebildikleri kadar iteliyorlar. Azıcık boyası-değişeni olsun lafını bile etmezler. On numara motor, süper yürüyen, alan dua eder der dururlar. "Abi kaç parça boya var" dersen "Belaltı bi kaç tane var, ee araba 60 bin km yol yapmış, hiç mi sürtmeyecek aracı?" derler. Ulan sürtmeyen nasıl sürtmüyor?! Bir de bunların sattığı araçlardaki kazaların hepsi park yerinden çıkarken sürtmedir. Eğer pertse de kesin mantara çarpmıştır...
Bir galerici de bana "Cordoba TDI mı? O araba tutmaz hacım, parçası pahalı, ayrıca 2005 modeli 17 etmez onun" dedi iyi mi? Aynı adamın dükkanında 2006 Polo TDI vardı satılık, 26 bin TL istiyordu
😀 "Polo ile motoru farklı mı ki?" dedim salak ayağına yatıp, "E tabi farklı, bunlar vosvagen üretimi" dedi. Bu adam yıllardır araba alıp satıyor işte. Biz de bunların laflarına güveneceğiz iyi mi... Bi de kalkmış, "Sen onu bırak elimde 2006 hatasız Albea var, 1,2 75 bg. Gel sana 20'ye bırakayım" diyor aynı adam... Şimdi bu adamın boyalıysa uzak dur dediği araba mı alınır yoksa kendi tabirleriyle "çiçek gibi" dediği araba mı?
Al benden de o kadar kardeşim... kaza bela yoksa komple boyalı araçta sıkıntı çıkmaz... ama kurunun yanında hesabı bu işler...
Abi bu kiralama firmalarının araçları 1. seneyi doldurmadan belaltı boyalı hale geldiğinden insanlar iğrenmeye başlıyor. Halbuki VWAG araçlarına 12 yıl paslanmazlık garantisi veriyor, 12. yılın sonundan itibaren ARAÇ PASLANABİLİR demek istiyorlar. E bu yaşa gelen araçta vernik atması olması kadar doğal bir şey yok. Hatta paslanmanın başlaması lazım artık çamurluk uçlarından filan. Başlamıyorsa avantaj. Ama biz evimizi 3 yılda bir boyarız (üstelik dış hava şartları ile temas etmemesine rağmen) ya da elektrostatik boyalı metal mobilyaları bi 10 yılın sonunda boyatırız iş araba olunca tü kaka... Ben saçma buluyorum.
Aracın çizgileri düzgün, yürürü sorunsuz ise boyası-değişeni hiç önemli değil benim için.
NOT: O zaman niye boyasız olsun diye uğraşıp araba aldın derseniz, ben düşük km aradım böylesi denk geldi derim
🙂