Cupra Project

Mavi Cupra2…
Siyah olan 98 model Cupra2 otomobilimi 5 sene boyunca keyifle kullanıp sattıktan kısa bir süre sonra; Evveliyatını da bildiğim 99 model, “Lapis Lazuli” mavi ve sunroofsuz Cupra2 buldum ve çok düşünmeden aldım.
*Otomobil 1999 model, 2012 Mayıs ayında 92.000km’deyken 3. sahibinden aldım.
*Plakası 1999 senesi 12. ayda trafiğe çıktığından beri hiç değişmemiş. 2010 yılında ilk sahibi ile 70.000km ler civarındayken vedalaştı. TS palaka ve aracın mavisi çok manidar.
*Sunroof hariç full paket bir araç.

Otomobilimin orijinal donanımları:
- S5j Lapis Lazuli Mavi
-Sürücü ve yolcu airbag (2 adet)
-Recaro yarı deri, hafif koltuklar (Red Tiger döşemeli)
-4 koltuk başlığı
-Deri direksiyon, el freni ve vites topuzu
-Kırmızı emniyet kemerleri (ön-arka)
-6 hoparlör
-Grundig radyo-kasetçalar
-Elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar
-Elektrikli ön camlar
-Uzaktan kumandalı merkezi kilit ve alarm
-16″ 6J beyaz Ronal jantlar
-Ön-arka disk fren (280mm ön diskler)
-ABS
-EDL(Elektronik diferansiyel kilidi)
-Yağ basıncı ve Voltmetre göstergeleri
-Spor süspansiyon sistemi
-Klima
-Gri zeminli gösterge paneli (Porsche tipi)
-Dijital yağ sıcaklığı göstergesi (Yol bilgisayarına entegre)
-Elektrikli far yükseklik ayarı
-Ön sis farları
-Arka spoiler
-Açılabilir arka kelebek camlar
-15″ ince stepne

[h=1]Vol1: Hızlanmak lazım…[/h] 27 Mayıs 2012 · Yazar DAWN · PROJECT CUPRA2 içinde. ·
Aracı aldık geldik, artık hızlanmak lazım…
Eski sahibi sağolsun daha evvelden Bostancı Sanayi’de Süreyya ustaya yaptırdığı krom boru ve krom orta susturucuyu bagajda yollamış, Supersprint replikası headers zaten aracın üzerinde duruyordu, biz de sabah erken vakitte Süreyya ustaya gidip montajı yaptırdık.

Cupra2′nin üzerinde çok kötü bir son susturucu vardı, çöpe atarken bile utandık açıkçası…hatta muayeneyi geçsin diye yapılan eksoz sistemi hayatımda gördüğüm en uyduruk sistem ve en kötü kaynak işçiliğine sahipti. Susturucu olarak gürültü anlamında gerek kendi kafamızı şişirmeyecek, gerekse polis teşkilatı ile sorun yaratmayacak bir çözüm geliştirmiştik daha evvelden. Daha önceki aracımda da kullandığım OEM 6k İbiza susturucusu herzamanki gibi en güzel çözüm ortağımız. Üstelik sıfırını bulmuş olamamız büyük bir şans. Oem susturucu 60mm borularda özellikle eksoz gazı basıncının kaybolmaması içinde oldukça başarılı. 60mm borular ile spor susturucu kullanıp aracın yavaşlamasından dert yananlara önerebileceğim bir yöntem.

OEM susturucuların dış yüzeyinde zamanla paslanma oluyor, olamaması için mat siyaha boyadık ama ısıdan ötürü boyanın kalıcı olabileceğini düşünmüyoruz…

Torpido gözünde dolaşan VWMotorsport epromumuz da -BE kodlu beyne VWtech İlkan usta tarafından takıldı. Yazılımda kesici standart yani 6950 lerde, Wideband ile kontrol edildiğinde ise AF’nin olabilecek en iyi şekilde hazırlanmış olduğunu gördük. Eski Cupra2′me yazılımlı epromu taktıktan 15.000km sonra orta susturucu takmak için eksozu kestiğimizde eksoz borularının içi bembeyazdı ve bu durum karşımın ne kadar muntazam olduğunu anlatan en büyük örnekti.


PPR Motorport ve Utku’nun katkıları ile gaz kelebeğimiz de olabilecek maksimum ölçüde işlenerek bir odundan daha verimli olması sağlandı. İşçilik etkileyici… Performansa etkisi ise hatrısayılır derecede.

Bakınız, ikiside ABF gaz kelebeği, biri PPR Motorport tarafından işlenmiş biri VW tarafından araçla gönderilmiş. (Gaz kelebeğinin arka kısmına kesinlkle dokunmuyoruz çünkü o kısım runnerlara emilen havanın en verimli şekilde ulaşması için özel tasarlanmış bir tasarıma sahip. Biz sadece emilen hava kütlesini ve emiş kalitesini arttırıyoruz. amacımız kurulu düzene zarar verip aracı yavaşlatmak değil)

Bu işlemlerden sonra filtre kutusunun biraz geliştirilmesi gerekiyor.
Yedek hava deposu yada adı herneyse sol yandan aşağı doğru inen tesisat iptal edilip oradaki delik uygun bir cisim ile kapatıldı. Filtrenin alt kısmında sağ tarafa delikler açılıp ön cephesi komple açılmıştı zaten, emişi büyük ölçüde rahatılmış, özellikle üst devirlerde fayda sağlıyor bu yöntem. 60-70mm genişliğinde bir spiralli boru sağ farın arkasından tamponun içine sarkıttık. Burada can alıcı nokta filtrenin üst kapağının içindeki runner benzeri ters duran parçayı daha öncekinde yaptığımız gibi söktük, tırnaklı olan parça kolayca çıkıyor. Böylece yaklaşık 30mm olan emiş ağızı 50mm ye genişliyor. Bu işlemlerin ardından tek para vereceğiniz K&N’in kutu içi filtresi. Bir ara almak lazım. Kaputu açtığımda hem derli toplu OEM bir görüntü, hem de gaza bastığınızda farkedilir bir güçlenme ve hacimli bir ses duymak keyif verici. Öyle yada böyle açık hava filtresi ile ABF den iyi sonuç alamassınız dyno üzerinde yapılan testlerde herzaman kutu içi filtreler %2-%3 daha verimli çıktığı gibi güç eğrisini de 6000d/d’dan 6450d/d lara taşımaktadır. Yapılan uygulama ile ilgili olarak yakında fotoları paylaşırım.
SONUÇ: Standart ABF’nin performans açısından bütün eksikleri bu dörtlü ile büyük ölçüde kapatılıyor, diğer aracımda da uyguladığım bu yöntemler adeta ilaç… Stock 150HP’den 170HP lere ulaşmak mümkün ve zaten gaza bastığınızda fark hissedilir derecede size yansıyor yani gerçek 20HP. Atmosferik motorları seviyorsanız ve daha yüksek güçler hedefliyorsanız bunun için kapağın açılması şart gibi. Kapak açılmadan ve OEM beyin ile belki 5-6HP (maksimum) daha çıkar ama sessiz, sakın bir sürüş şansınız olmayacaktır ki böyle bile çok sessiz olduğunu söyleyemem. Şahsen rahatsız edici düzeydeki eksoz gürültüsünü artık sevmiyorum.(Kapak açılmasından kastım, P&P ve dereceli egzantrik gibi uygulamalar…)

[h=1]Temizlik önemlidir…[/h] 01 Haziran 2012 · Yazar DAWN · PROJECT CUPRA2 içinde. ·
Aracımın içi belliki uzun zamandır bırakın detaylıyı alelade bir temizlik bile görmemiş, 3 gecelik bireysel çalışma sonucunda sıfırdan farksız oldu. Paspaslar çamaşır makinasında güzelce yıkandı, içi elektrik süpürgesinden geçirildi, derilere amatör bir bakım yapıldı, 1-2 oto temizleme ürünü… Sonuç muhteşem. Tabi bu yeterli değil zaman içinde yıpranan direksiyon, vites topuzu ve el freni derileri de yenilenmeli.


Sonax cilalı şampuan ve “Cilalı Batuş“‘un hediyesi Sonax hızlı cila birazda olsa temizlenen Cupra2 artık gözüme daha güzel görünüyor.

[h=1]Motor temizliği de önemlidir[/h] 10 Haziran 2012 · Yazar DAWN · PROJECT CUPRA2 içinde. ·
Hafta sonu 2-3 saat uğraşarak, dişfırçası, mikrofiber bez ve çeşitli ev temizliği ürünleri ile yaklaşık 10 yıldır temizlenmemiş olan motoru bütün psiliklerinden arıttım.

Buji kabloları ve pilastik aksam temizliğinde özellikle SONAX’ın hızlı cilasının çok etkili olduğunu farkettim.

Eğer benim gibi motoru umarsızca sulayan biriyseniz ABF’de distribütör içine kolaylıksa su kaçırabilrsiniz. Arabayı çalıştırdığınızda motor patır patır çalışıyorsa, distribütör kepini söküp içini kuru bir bez ile silip tekrar taktığınızda herşey normale dönecektir.
Elektrik tesisatı orijinal (abuk sabuk uygulamalar için kurcalanmamış) bir ABF motora sahipseniz sudan korkmanıza hiç gerek yok, ben özellikle sıcak su tercih ettim, inatçı kurumuş kirler böylece daha kolay çözülüyor. Tabiki bu korkusuzluk kovayla su dökebilirsiniz anlamına gelmiyor.
Cupra2′nin kırmızı buji kabloları… Kaputu açıp dakikalarca seyredebilirsiniz, bence gerçek bir sportif otomobil.

[h=1]Fren diskleri ve bakımları.[/h] 17 Haziran 2012 · Yazar DAWN · PROJECT CUPRA2 içinde. ·

Aracınmın ön fren diskleri daha 10.000km önce değişmiş fakat sağ ön fren diski hatalı bir uygulamadan ötürü (artık sıcakken su mu tutmuşlar vs bilemedim )biraz eğilmişti, frene sert bastığımda hafif titreme yapan diski değiştirmek çok gereksiz geldi bana çünkü ne eğiklik çok fazlaydı ne de diskte başka bir sorun vardı. Hatta balataları bile yeniydi.Bostancı sanayi de Tonguç frene sorunumuzu söyledik, makine ile üzerinde birkere geçildiğinde hata sıfıra indi. Bu vesile ile bütün diskleride temizletip arka balataları da yeniledik. Fren kondisyonu süperdi ama titremenin ortadan kalması daha sevindirici oldu.

Cupra2′nin Lucas marka kaliperlerinin ve 280mm’lik hava soğutmalı ön disklerinin başarısı anlatmakla olmaz, muhakkak tecrübe edilmeli. İyi lastik ile her koşulda başarılı frenaj sağlayabiliyor. Kırmızı fren kaliperleri daha sonradan boyanma değil, aracın üzerinde oem olarak kırmızı çıkıyorlar. Rengi siyah olan eski aracımda değişik olsun diyerek garip bir maviye boyamıştım. Bu aracımda daha orijinalci davranıyorum ve ellemiyorum.
Dikkat: Aracınız yoldan gelir gelmez. mekanik hiçbir aksamına gerek temizleme gerekse soğutmak amaçlı su tutmayınız ve tutturmayınız. Sıcak metaller çok hızlı soğumak istemez, çok hızlı soğursa deforme olabilir hatta kırılıp başınıza iş açabilir…

[h=1]Neden tekrar CUPRA2 ?[/h] 27 Haziran 2012 · Yazar DAWN · PROJECT CUPRA2 içinde. ·
Yaa kanka neden tekrar Cupra2 aldın?
İnanır mısınız bunu duymaktan bunaldım, bu işi bilen 2-3 kişi dışında herkez soruyor bu soruyu…
Merak edenlere sebeplerimi madde madde yazayım…
-Elektronik ve mekanik aksamı problemsizlik ön planda tutularak geliştirilmiş ve araca uygulanmış.
-Uzun yıllar VAG ailesine hizmet etmiş, rüştünü ıspatlamış motor ve şanzıman çok dayanıklı.
-Yol tutuş ve fren performansı ile kendi döneminde eşsiz, sürücüsüne herzaman güven veriyor. İstediğiniz yerde durur, istediğiniz yerden döner.
-İç hacim 4 kişinin seyahati için yeterli, bagaj kapasitesi başarılı.
-Orj ses sistemi güncel birçok otomobilde bile rastlanamayacak başarıya sahip.
-Yüksek donanım paketi ve sportif ekipman zenginliği.
-Başarılı klima performansı kızgın kumlardan serin sulara misali.
-Kozmetik konuda gerek dışı gerek içi ile gerçek bir hothatch.
-Peryodik ve ağır bakım parça fiyatları da emsallerine göre oldukça hesaplı. (orj parçalar)

Başka marka ve model araçlarla da bir süre flört durumumuz oldu, açıkçası aynı arabaya birdaha binmek ilk başlarda sıcak bakmadığım birşeydi… Ancak gittiğimiz baktığımız hiçbirşey elle tutulur gibi çıkmıyor, elle tutulur kondisyonda olan araçlara ise benim asla vermeyeceğim astronomik fiyatlar isteniyordu. Açıkçası risk almak, macera aramak bana göre değilmiş onu anladım. Lafın kısası fiyat, kondisyon ve performans üçgeninde hiçbiri Cupra2′nin eline su dökemedi. Mevcut bütçe ile alınabilecek en iyi otomobil benim için tekrar Cupra2 oldu. Benim arıza ve problemler ile uğraşacak vaktim ve bunlara ayırabileceğim sonsuz bir bütçem yok ben bir otomobilden “ikinci el bile olsa” çok şey bekleyenlerdenim. Cupra2′de aradıklarımı 2. defa buluyorum, aslında VAG’da buluyorum.
Bu araç ile ilgili kafamda değişik projeler var… Bakalım gelecek bu blogda bizlere neler gösterecek
Sevgiler.

[h=1]ç aksamda süet detaylar.[/h] 01 Temmuz 2012 · Yazar DAWN · PROJECT CUPRA2 içinde. ·
Ayna kapakları ve direksyon önündeki bakalit yıllardır gözüme çok batıyordu. Bence oralardaki parçaların pilastik duruşu hem çok şık değildi hem de basit bir görüntü oluşturuyordu.
Daha önceki aracımda da uyguladığım süet uygulamasını bunda da yaptım. Ayna kapaklarını süet ile kapladım, diğerinden farklı olarak bunda direksiyon önündeki bakaliti de kapladım. Bence çok daha şık ve kaliteli durdu.

Yaklaşık 2 saat sürüyor… Kenarları kıvırmak zor, eli yatkın olmayanlar uğraşmamalı! Yoksa eldeki malzemeden de olabilirsiniz.
Eliniz böyle işlere yatkınsa evde büyükleriniz yokken de deneybilirsiniz

[h=1]ç aksamda süet detaylar.[/h] 01 Temmuz 2012 · Yazar DAWN · PROJECT CUPRA2 içinde. ·
Ayna kapakları ve direksyon önündeki bakalit yıllardır gözüme çok batıyordu. Bence oralardaki parçaların pilastik duruşu hem çok şık değildi hem de basit bir görüntü oluşturuyordu.
Daha önceki aracımda da uyguladığım süet uygulamasını bunda da yaptım. Ayna kapaklarını süet ile kapladım, diğerinden farklı olarak bunda direksiyon önündeki bakaliti de kapladım. Bence çok daha şık ve kaliteli durdu.

Yaklaşık 2 saat sürüyor… Kenarları kıvırmak zor, eli yatkın olmayanlar uğraşmamalı! Yoksa eldeki malzemeden de olabilirsiniz.
Eliniz böyle işlere yatkınsa evde büyükleriniz yokken de deneybilirsiniz

[h=1]Vol2: ABF filitre kutusu modifiyesi.[/h] 10 Temmuz 2012 · Yazar DAWN · BİLGİLER, PROJECT CUPRA2 içinde. ·
Öncelikle K&N kutu panel filitre ile OEM kağıt filitrelerin farkını görmek için linkteki testi izleyelim.
Videodaki test chazından büyük tuningshoplada bulamanız mümkün tamamen pleksi ve şefaf olan üründe herhangi bir hile yok, aklınıza garip garip fenalıklar gelmesin. Video kesinlikle gerçeği yansıtmakta.
Fotolardaki pislikten ötürü özür dileriz, detaylı bir temizlik yapamadık daha hala yüzeysel yani özde değil gözde temizlik ile takılıyoruz
Muntazam değerlerde bir yanma için ihtyaç olan oksijeni çekebileceğine dair daha önceki aracımızdan da tecrübeli olduğumuzdan ötürü K&N panel filitremizi aldık. Estremo Tuning‘in sahibi Hakan Bey sağolsun, filitremizin hızlı bir şekilde elimize ulaşmasını sağladı.Ukku’nun da bu konudaki yardımları göz ardı edilemez. Ne var ki VW’nin ABF’ için tasarlanmış olduğu daracık, ufacık emiş kısımları ile mevcut filtre kutusuna K&N’i takıp birşeylerin değişmesini beklemek çok yanlış olurdu. Bu sebep ile aracın üzerindeki filitre kutusuna 2-3 operasyon yaparak orijinalinden çok daha emişken bir hale kavuşturabiliyoruz. (“emişken“i dilimize şu anda katmış bulunuyorum )
Bu uygulama dyno testi ile tastiklenmiştir. Oem filitre, açık hava filitresi, panel filitresi ve filitresiz olarak 4 ayrı deneme yapılan bir mk3 16vGTi, en verimli değerleri panel filitre ile vermiştir.Maksimum gücün geldiği devir 6500rpm’lere çıkmıştır ki sportif bir atmosferik otomobilde en önemliolan şey gücü yukarılara taşımak ve devir bandını daha etkili kullanabilmektir.

Öncelikle filitre kutusunun yanından aşağı doğru uzanan bence lüzümsüz o boruları vs söküp alıyoruz. Yanda açık bir delik kalıyor, oraya uygun bir kapak bulup (ne olduğu hiç önemli değil) deliği kapatıyoruz. Benim aracım için gördüğünüz gibi beyaz birşey uydurulmuş.
Filitre kutusunun sağ çamurluğa bakan tarafına 4-5 sıra, 1-1.5cm çapında delikler açıyoruz. Bu delikler çamurluk tarafına baktığından hem sıçak hava ile çok yüzgöz olmuyor hem de emişte maruz kalınan derinci azaltıyor. Bu işlem için matkap vs elektrikli ürünler kullanılabilir. El yordamı ile açmak ya da açmaya çalışmak çok uzun sürecektir.

Yan deliklerin ardından filitre kutusunun ön tarafınde bulunan asıl emiş deliğini genişletiyoruz… ki biz orayı neredeyse komple açıyoruz. ve ön tamponun içine doğru yaklaşık 80mm ile 100mm genişliğinde spiralli bir boruyu sallıyoruz.
Filitre kutusunun üst kapağı içinde ucu yaklaşık 4,5cm geniliğinde bir runner olmalı (aşağıdaki fotoğrafta profilden çekilmiş fotosu mevcut) , bu runner kapağa tırnaklıdır, tırnaklarından biraz oynatıp çektiğinizde ortaya 7cm genişliğinde bir delik çıkacaktır altından, bırakın 7cm olan kalsın, 3cm olan runner’i ayırın bir kenara gerçi birdaha asla ihtiyacınız olmayacaktır.

İşlemin sonunda yeni filitremizi de takıyoruz ve gaz kelebeğinden uzanan ince vakum tesisatını iptal ediyoruz. Gaz kelebeğindeki memeyi bir tıpa ile körlüyoruz. İptal ettiğimiz sistem soğuk havalarda motor ilke çalıştığında eksoz tarafından sıçak hava emsin diye yaılmış bir sistem. Biz oradan hortumları aldığmızda sistem çalışmıyor ama aracımız için ne yaz ne kış hiçbir fark olmuyor. Kafaya takılacak bir durum yok yani. Filitre kutusu altında kalan klape vs yerinde dursun, sökmeye hiç gerek yok.

SONUÇ: Özelikle orta devirlerde gaz kelebeği tam açıldığında yaanan ağılık ortadan kayboluyor, üst devirlerler beklenenden çok daha fazla canlanıyor. Alt devirlerde gaz kelebeği tam açıldığında gelen emiş sesi tahrik edici Akselere olurken yani hızlanırken performans farkı hissedilir derecede.
Bizim iyi fotoğrafa değil gerçek performansa ihtiyacımız var.Bu uygulama ile diğer bütün uygulamalarımızı tamamlamış oluyouz. Atmosferik olarak şu anda Streetlage1 diyebiliriz. Belki 1-2 yerden 2-3HP daha çıkar ama bence huzuru ve rahatı bozmaya deymeyecek uygulamalar ile ufak hesaplara düşmeye gerek yok. Belki de kendimizi tutamaz birşeyler daha yaparız. Herzaman söylediğimiz gibi amacımız cilalanıp paklanıp altımız yerlere deye deye dolaşmak değil, amacımız hem gündelik hem pistlik kullanımı keyif veren bir Cupra2′ye imza atmak.
Mevcut yazılımın ve uygulamaların hava benzin karışımı çok homojen, eski aracımda aynı setup ile eksoz u söktüğümüzde (10.000km’den fala yol yaptıktan sonra) boruların içinin kar beyazı olduğunu görmüştüm. Bembeyaz bir eksoz içi doğru karışım ile gezdiğimizi göstermektedir.

[h=1]Külbütör contası ve Emme manifoldu işleme[/h] 20 Aralık 2012 · Yazar DAWN · PROJECT CUPRA2 içinde. ·
Malum kış mevsimi, boş vakit çok. Evde oturmak delikanlıyı bozar, dışardaki hava adamı daha beter bozuyor…
Külbütör contamızda sürekli değiştir beni hocam diye bağırıyor… Girişelim dedik.
Zaten plan kafamda ilk Cupra2′mi aldığım günden beri var, demekki 6 sene sonrasına nasipmiş. Hatta emme ve külbütör kapağını mat siyeh yapmak istiyordum ve ısıya mukavemetli boyayı daha evvelden almıştım. Evime yürüyüş mesafesinde bulunan ufak bir VW parçacasından ELRing marka conta takımını temin ettikten hemen sonra işe koyuldum.

Önce Emme manifoldunu, daha sonra külbütör kapağını söktüm, zaten sıralamanın değişmesi imkansız, emme manifoldu çıkmadan külbütör kapağı çıkmıyor Conta değişmeye hazırdı hatta yeni contayı yerine takmıştım…

Birşey yapmalıydım… Bu uğraş sadece conta için olmamalıydı… Arkadaşların daha evvelden Clio RS lerinin emme manifoldlarına yaptırdıkları matching denilen uygulama aklıma geldi, acaba bizim emme manifoldu parçaları ve kapak arasında kayba sebep olacak, direnç yaratacak bir fark var mıydı?
Kumpas olmadığı için o an bunu anlamam mümkün değildi… Ayrıca parçalar çok pisti; yağ kalıntıları ve yıllarca oluşmuş toz katmanı temizlenmeliydi. Söktüğüm herşeyi güzelce temizleyip aracın içine koyduktan sonra başladığım işe ertesi gün devam etmeye karar verdim.
Sabah uyandığımda Utku’yu aradım… Emme mamnifoldunu söktüğümü söyledim, kumpas bulabilirdim ve ölçme işlemini onun yapmasını rica ettim. Nede olsa 4 tane 172 Clio RS sahibi olmuş birisi olarak bu konunun uzmanıydı…
Öğlen Utku ile buluştuk, ölçmeye başladığımızda emme manifoldunun alt parçasının fazla pütürcüklü yapısı ikimizin de gözüne batmıştı, ayrıca büyük olan üst parça yaklaşık 2mm daha dardı, ve genişlemesi fena olmazdı.

Ancak bu malzeme elde yontulacak yada parlatılacak gibi değilde, hem ekipman sıkıntısı olmayan hemde işinin ustası bir el dokunmalıydı.
Emme manifoldumuzu ile PPR engineering‘e gittik ve istediğimiz işelmleri yaptırdık herşey harika oldu ancak yıllardır emme manifoldu içinden geçen yağ buharı uzun olan parçanın içine tam giremediğimiz için temizlenememişti… Çok sorun değildi belki ama işimiz tam olmalıydı…
Burada alt parçanın öncesini ve sonrasını görmeniz mümkün… PPR engineering katkısı ile zımpara gibi bir yüzeyden, ayna gibi bir yüzey elde ettik.
Bu fotoğrafta ise üst büyük parçanın ağızlarını işlenirken görebilirsiniz…
Herşey bittiğinde parçaları alıp yıkamacının yolunu tuttuk. Tazyikli su ve sanayiden temin ettiğimiz metal temizlemede kullanılan kimyasallar ile emmenin içini dışını güzelce yıkadık.
Garaja döndüğümüzde akşam olmuştu ve daha parçalar boyanıp montaja başlanmalıydı. Kaybedecek zaman yoktu zaten düşündüğümden uzun sürmüştü işelmler.
Bir gün önceden temizlediğim külbütör kapağını hemen boyadım, boyadığım bu parçayı kurtuması için kenara bıraktığımda emme manifoldunun alt parçasını ve enjektörleri taktım. Alt parçanın montajı bittiğinde külbütör çoktan hazırdı. Sanayiden aldığım yeni somunları taktığımda herşey süper duruyordu. Bu arada alt parçayı boyamadım çünkü gözüken bir yerde değildi.

Bunlar olup biterken orijinal olan Seat Doch 16v yazılarının boyası emme manifoldunun üst parçasından kazınması gerekiyordu ve unutmuştum. O sırada Utku olaya el attı, kazıma işi benim dedi… bende fırsattan istifade motor kompartımanı içindeki ufak tefek temizlik ve düzeltmeleri yaptım.
Emme manifoldunun üst büyük parçasıda maskelenip boyandığında artık işin büyük bölümü bitmişti. Montaj başarılı bir şekilde tamamlandı, ancak gecenin geç saatleri olmuştu. Son anda verilen anlık bir karar ile yağ buharının geri dönüş sistemini atmosfere verdik, artık emme manifoldu ve gaz kelebeğinın içi zamanla kararmayacak, pislenmeyecekti. Gecenin geç saatinde küçük bir filtre bulmak imkansızdı, ince bir bulaşık süngeri kesiti bu cırt kelepçe yardımı ile işimizi görürdü hatta gördüler bile.

Deneme sürüşüne çıktığımız an saçma sapan bir İstanbul yağmuru başladı, bizde performans testi yerine kendimize mükafat olarak Bahariye, Moda turu atıp garaja döndük, hiçbir sorun yoktu. Herşey gayet sağlıklı işliyordu.
Performansa katkısı konusunda burada yaptığımız basit işlemin tabi ki artısı olmuştur ama bunu uydurmasyon hesaplar ile yazmak çok mantıksız olur. İlerleyen günlerde Dyno üzerinde yaptığımız ölçümler ile değişimi buradan paylaşırız.