Bir bakıma aracınız henüz çok yeni, bir sorunu, şikayetiniz de yoksa değiştirmek çok da mantıklı değil. Öte yandan yeni kasa da cezbediyor. Fakat gelen araçlar gerçek dolu araçlar değil ne yazık ki, onlar gelince (gelirse eğer) fiyatları 350-400 bandına yaklaşacak. Bunu bir kenara bırakırsak.
Ben kendi adıma dizel araçları sevemiyorum. Belki eskiden turbo benzinli araçlar yaygın değilken avantajları vardı ama şu anki motor teknolojileri ile hem tüketim olarak fark oldukça kapandı hem de performans olarak fark iyice açıldı. Kağıt üzerinde bakınca evet çok bir fark yok gibi görünüyor ama 2 aracı da kullanınca benzinli çok daha keyifli geliyor.
Bu noktayı da bir kenara bırakırsak, benzinli araçların çok yaktığı dönemler atmosferik araçlarda kaldı. 1.6 125bg Civic'im vardı, 10lt/100km yaktığında seviniyordum 🙂 Şu anda 1.4 125 FR kullanıyorum, 8lt ye çıkınca söyleniyorum. Şehir içinde (İstanbul - Dur Kalk trafik) 8-8.5, akıcı trafikte 7-7.5 şehirler arasında rotaya göre değişiyor ama 5-5.5 arası tüketimim oluyor. Ne çok ekonomi kasarak kullanıyorum ne de sürekli dipgaz. Hepsinden azar azar 🙂 Yılda 8000km için de pek bir fark hissedeceğinizi sanmıyorum. Önceden 300'e dolan deponuz 330'a dolacak, bir depoyla 650 km giderken 550km gitmeye başlayacaksınız. Sürüş keyfi için bu farkı verip vermemek de size kalmış tabii ki.
Ama şu da var, zaten dizelin sonu da geliyor yavaş yavaş, markalar dizel üretimini durdurmaya başladı. Eninde sonunda herkes benzinliye ya da elektrikliye dönmek zorunda kalacak.