Hoşgeldiniz

Tüm özelliklerimizi kullanmak için şimdi bize katılın. Kayıt olduktan ve giriş yaptıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara cevaplar gönderebilir, üyelerinize itibar verebilir, kendi özel mesajlaşma sisteminizi alabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Aynı zamanda ücretsiz stickerimizden de faydalanabilirsiniz.

GTI Kardeşliği...

Araba pazo yatıyo ondan olabilir belkide canı sıkıldı ne zamandr yıkatmıyodur :D:D
 
Mk1 GTI çıktığında pejo napıyordu? Şuan VW napıyor pejo napıyor?


İlk zaferler
19. yüzyılın ilk on yılında, ilk Peugeot yarış otomobilleri, yarışlarda rekabet etmek üzere hazırlanan standart üretim otomobillerdi. Kazanılan ilk yarış 1894 Paris-Rouen “atsız araba yarışması” idi. Bir yıl sonra, dünyada ilk kez yapılan Paris-Bordeaux-Paris yarışında sürücü Koechlin ve teknisyen Rubichon’a emanet edilen bir Peugeot ilk sırada yer alırken, ilk dört sıra üç Peugeot’ya aitti.

Grand Prix Peugeot modelleri L 76 ile doğdular. Pilot Georges Boillot 1912’de Dieppe’de yapılan Automobile Club de France Grand Prix yarışını kazandı. Boillot, Amiens yarış pistinde 1913’de bir 5.6 litre EX3 ile bunu tekrar başardı; ikinci sıradaki Jules Goux ile çifte zafer kutlandı. Bu büyük başarıları Fransa’da, Sicilya’da, İspanya’da ve Belçika’da başka zaferler takip etti.

Peugeot’lar aynı zamanda rekortmen otomobillerdir. Örneğin aerodinamik gövdesi ve uzun kuyruğu nedeniyle “la Torpille” (torpil) diye adlandırılan L76, Nisan 1913’te İngiltere’de Brooklands yarış pistinde daha önce bir uçağın elinde bulunan 170 km/s dünya hız rekorunu kırmıştır!

En ünlü başarı 1913 yılının Mayıs ayında Indianapolis 500 mil yarışında elde edildi. Kazanan pilot Jules Goux bir kahraman olmuştu! Teknik olarak ultra modern L76 üstten eksantrik milli ve silindir başına dört valflı bir 7598 cc monoblok ünite ile hareket ettiriliyordu. Bu büyük dört silindirli motor yarı küresel yakma hücresi, beş aşamalı krank mili ve kuru karter ile 148 hp güç üreterek otomobilin 190 km/s hıza ulaşmasını sağlamıştı. 1914 ve 1915’te, Arthur Duray ve Mario Resta’nın Peugeot’ları bu etkinlikte ikinci sırayı alırken, Dario Resta Lyons’da 1914’teki ACF Grand Prix yarışına katılmış olan 4.5 litrelik bir otomobille 1916’da bu yarışı kazandı. Benzer bir otomobili kullanan Howdy Wilcox 1919’da tekrar galip geldi.

Uluslararası başarılar birbirini takip etti. 1919’da, André Boillot 2.5 litrelik bir L 25’in sürücüsü olarak Targa Florio’yu kazandı. Ve tekrar Sicilya’da 1925’te Florio Kupası’nı kazanan Peugeot oldu.

Peugeot aynı zamanda valfsız motorlu otomobiller ile de parlak sonuçlar elde etmiştir. Tours’da yapılan 1923 ACF Grand Prix yarışında, 176 S ve 174 S modelleri ilk üç sırayı elde etmişlerdir! Bir sonraki yıl Lyons’da yapılan aynı etkinlikte bir 174 S tekrar kazanmıştır.



Le Mans

Peugeot “24 Heures du Mans” yarışına ilk kez 1926’da katıldı ve Boillot il Rigal’in 174 S aracı 82. turda ikinci pozisyonda iken kırılan ön cam kolonu nedeniyle, etkinliğin kuralları gereğince, elimine edildi. Peugeot 1937’de bir kez daha Emile Darl’mat’ın üç adet 302 DS’si ile yarışa katıldı. Bu üstü açık otomobillerin karoserisi, yetenekli stilist Georges Paulin’in bir tasarımı üzerinde Marcel Pourtout tarafından elden geçirilmişti. Üç otomobilin üçü de, katılan ekiplerin yüzde 65’inin elendiği bu yarışı tamamlamıştı! Bir sonraki yıl, üç tane Darl’mat 402 tekrar Le Mans’ta yer aldı. 1991 cc motor, yarı küresel silindir başlığı ve V monteli üstten valflı ve 87 hp üreten 1998 cc motorla değiştirilmişti. Charles de Cortanze ve Marcel Contet tarafından kullanılan otomobil genel sıralamayı beşinci bitirdi ve 2.0 litre kategorisini kazandı.

Peugeot, Le Mans pistine 1960 ortalarına kadar dönmedi. 1966 ve 1967 yıllarında Charles Deutsch’un CD’sine Peugeot ve Le Moteur Moderne tarafından hazırlanan 204 motoru takılmıştı. Bunlar uçak dünyasından esinlenen geniş kanatçıklar nedeniyle ilgi çekmişlerdi.

1969’da ortaya çıkan WM iki Peugeot çalışanının, Gérard Welter ve Michel Meunier’in adlarının baş harflerini taşıyordu. Bu 204 karoserisi üzerinde üretilmiş bir coupe idi. P 68’i 304’ten türetilen motoru arkada enlemesine monte edilmiş daha gelişmiş bir model takip edecekti. 1976’dan bu yana, geliştirilen PRV V6’nın yıllar içinde evrimi ile WM etkinlikte düzenli olarak yer alacaktı. 1980’lerde P 79/80 4. pozisyonda bitirdi ve 1988’de P 88 405 km/s ile Hunaudières düzlüklerinde mutlak hız rekorunu kırdı.

905 ile Peugeot ilk kez etkinliği kazanma hedefini açıkladı. Dassault işbirliği ile karbon lifi şasisi üzerinde tasarlanan otomobil 650 hp üreten 3.5 litre’lik V10 motor ile sunulmaktaydı. 1991’de birçok dayanıklılık yarışını kazandıktan sonra 905, bir sonraki yıl Dünya Şampiyonu Spor Otomobil tacını giymeden önce Le Mans’da birinci geldi. 1993’te ilk üç pozisyonu alarak otomobil zafer kazandı. Peugeot teknolojisinin mükemmelliği kanıtlandıktan sonra veda etmenin güzel bir yolu…

Bugün Le Mans’da meydan okuyan yeni Peugeot 908 HDi FAP’dir. 100° açıklıklı 5.5 litre V12 dizel motoru 700 hp’den fazla güç üretmektedir. Motora partikül filtreleri takılmıştır. Torkla ilgili olarak; 1200 Nm’yi aşmaktadır. 2007’de yarışlara ilk girişinde, pol pozisyonda başladıktan sonra otomobil ikinci olmuştur.

2009 yılında Peugeot, dizel Peugeot 908 HDi FAP modeli ile Le Mans 24 Saat Yarışındaki ilk zaferini ve dünyanın bu en güzel yarışında 1992 ile 1993’ten bu yana üçüncü birinciliğini kazandı.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Afrika
Markanın Afrika Rallileri’nde kazandığı sayısız başarı sayesinde, Peugeot ve Afrika Kıtası arasında bir bağ oluşmuştur. Efsanevi güvenirlikleri ile Sochaux’da üretilen otomobiller, araçların korkunç denemelere tabi tutulduğu bu cehennem yarışları için yaratılmıştır. Otuz yıllık bir destan…

Kenya, Uganda ve Tanzanya’yı kat eden Dantesque Doğu Afrika Safarisi zamanında dünyanın en seçkin etkinliklerinden biri olarak kabul edilmişti. Peugeot 404 1961’de kendisini orada ispatlayarak segmentinde zafer elde etti, bir sonraki yıl 2. oldu ve 1963’de Zbigniew Nowicki ve Oaddy Cliff’ten oluşan ekiple birinci oldu. Peşpeşe üç zafer daha takip edecekti, ilk ikisi 1966 ve 1967’de Bert Shankland ve Chris Rothwell, sonuncusu Nowicki ve Cliff adına yazılacaktı. 1968’de son zafer ile 404 bayrağı 504’e geçirmiştir.

Ove Anderson ve Anne Herz’in sürdüğü 504 saloon 1975’te yeni adı Safari Rallisi olan Doğu Afrika Safarisi’nde birinci gelmiştir. Üç yıl sonra, güçlendirilen motoru 225 hp üreten V6 coupe’yi süren Jean-Pierre Nicolas ve Jean-Claude Lefèvre Peugeot’ya bu etkinlikte altıncı kez zafer kazandırmışlardır.

504 saloon engebeli arazi niteliklerini yeni bir alanda, Fildişi Sahili’nde yapılan ünlü bir etkinlik olan Bandama Rallisi’nde gösterecekti. Fransız Jean-Claude Bertrand tarafından organize edilen bu yarış Safari Rallisi ile rekabet etmeyi amaçlamıştı. Burada Bob Neyret 1971’de kazandı. 1975’te, Peugeot ilk üç pozisyonu alarak Bernard Consten’le zafer kazandı. 1976’da gene ilk üç sıra, ancak bu kez V6 504 coupe ile - Timo Mäkinen Jean-Pierre Nicolas ve Henri Pescarolo’nun önünde Peugeot’nun oldu. Bu peşpeşe zaferlerin ardından, Bandama’nın Dünya Ralli Şampiyonası’na ilk kez dahil edildiği 1978’de Jean-Pierre Nicolas ve Jean-Claude Lefèvre kazandı.

504 saloon Fas Rallisi’nde iki kez başarılı olacaktı: 1975’te Hannu Mikkola ile ve 1976’da Jean_Pierre Nicholas ile.

On yıl sonra, B Grupları’nın Dünya Ralli Şampiyonası’ndan çıkarılması Peugeot’nun 205 Turbo 16’nın efsanesini Rally-Raid yarışlarında sürdürmek için Afrika’ya dönmesine yol açtı. Grand Raid modeli kendi şöhreti ile Paris-Dakar’a katıldı. Ari Vatanen 1987’de ilk katıldığı yıl aynen Mısır’da Firavun Rallisi’nde olduğu gibi birinci geldi.

1988 Paris-Dakar’da Vatanen 205’in üst modeli yeni 405 Turbo 16 ile yarışı önde götürürken Juha Kankkunen 205 T16 ile yarışı kazanmıştı. 404 Tunus Rallisi’nde ilk zaferini kazandı ve sonra Rally-Raid takviminde geriye kalan bütün etkinlikleri kaptı. 1989 Paris-Dakar’da Vatanen’in kazandığının ilan edilmesiyle bir başka başarı daha elde edilmiş oldu. Bunu bir sonraki yıl gene yaptı. On bir yarışta on bir zafer!

405 T16 Colorada, ABD’deki Pikes Peak yarışında gene parlak bir şekilde kazandı. 4200 metre yükseklikte bir boşluğun kenarında yapılan bu çılgın hız koşusunda iki zafer elde etti…

Dünya Ralli Şampiyonu 205

Peugeot, Talbot Sport’un 1981’de kurulması ve Jean Todt’un yarış direktörü olarak atanması ile kendisini tamamen Dünya Ralli Şampiyonası’na verdi. Açıkça ifade edilen hedef şampiyonluğu kazanmaktı. Büyük verimlilikle görev hızla ve muhteşem şekilde yerine getirildi.

Rekor sürede tasarlanan 205 Turbo 16 B grubunda GTI ile aynı zamanda, Şubat 1984’te sunuldu. Arkada orta konumda enlemesine monte edilmiş, 1.8 litre, dört silindirli, 16 valflı türbolu motor 200 hp üretiyordu. 20 tanesi yapılmış olan yarış modelinde, önce 320 hp sonra 450 hp sunuldu. Böyle bir gücü yola iletmek için bütün tekerleklerden çekiş zorunlu idi.

Otomobil beş yarışla sınırlı bir programın parçası olarak 1984 Dünya Şampiyonası’na katıldı. Bir çeşit deneme koşusu. Korsika Turu ilk yarış etkinliği idi. Çok yeni olmasına rağmen, 205 T16 ilk yarış yılına damgasını vurdu. İlk zafer Ari Vatanen’in birinci olduğu Finlandiya 1000 Göller Rallisi’nde geldi. Bu başarıyı San Remo Rallisi ve İngiliz etkinliği RAC takip etti. Yeni başlanan bir programda beş yarışta üç zafer, ilerisi için çok ümit vericiydi.

1985 sezonunun 205 T16 için şampiyonluğu kazanma tutkusu ile büyük yıl olması bekleniyordu. Üç pilot, Ari Vatanen, Timo Salonen ve Bruno Saby o ana kadar Walter Röhrl ve Stig Blomqvist’in Audi Quattro’suna karşı koyacaklardı. Peugeot on bir rallide en az yedi zafer kazanarak rekabeti kırmak istiyordu. Peugeot, Timo Salonen’in Dünya Şampiyonu Pilot unvanı ile ilk Dünya Ralli Şampiyonu unvanını kazanmıştı.

Lancia Delta S4 gibi yeni süper otomobillerin gelmesine rağmen, 205 Evolution 2 altı başarı ile 1986 yılının hakimi olacaktı. Usta 2. dünya unvanını kazanırken Juha Kankkunen pilot şampiyonluğunu kazandı.

Ancak 1986 bu muhteşem başarının son sezonu olacaktı, zira Fédération Internationale du Sport Automobile (Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu) Grup B’yi tasfiye etme kararı aldı. Bu nedenle Peugeot başka ufuklara, Paris-Dakar ve Afrika Rally-Raids’e döndü.



Not: alıntıdır...
 
İlk zaferler
19. yüzyılın ilk on yılında, ilk Peugeot yarış otomobilleri, yarışlarda rekabet etmek üzere hazırlanan standart üretim otomobillerdi. Kazanılan ilk yarış 1894 Paris-Rouen “atsız araba yarışması” idi. Bir yıl sonra, dünyada ilk kez yapılan Paris-Bordeaux-Paris yarışında sürücü Koechlin ve teknisyen Rubichon’a emanet edilen bir Peugeot ilk sırada yer alırken, ilk dört sıra üç Peugeot’ya aitti.

Grand Prix Peugeot modelleri L 76 ile doğdular. Pilot Georges Boillot 1912’de Dieppe’de yapılan Automobile Club de France Grand Prix yarışını kazandı. Boillot, Amiens yarış pistinde 1913’de bir 5.6 litre EX3 ile bunu tekrar başardı; ikinci sıradaki Jules Goux ile çifte zafer kutlandı. Bu büyük başarıları Fransa’da, Sicilya’da, İspanya’da ve Belçika’da başka zaferler takip etti.

Peugeot’lar aynı zamanda rekortmen otomobillerdir. Örneğin aerodinamik gövdesi ve uzun kuyruğu nedeniyle “la Torpille” (torpil) diye adlandırılan L76, Nisan 1913’te İngiltere’de Brooklands yarış pistinde daha önce bir uçağın elinde bulunan 170 km/s dünya hız rekorunu kırmıştır!

En ünlü başarı 1913 yılının Mayıs ayında Indianapolis 500 mil yarışında elde edildi. Kazanan pilot Jules Goux bir kahraman olmuştu! Teknik olarak ultra modern L76 üstten eksantrik milli ve silindir başına dört valflı bir 7598 cc monoblok ünite ile hareket ettiriliyordu. Bu büyük dört silindirli motor yarı küresel yakma hücresi, beş aşamalı krank mili ve kuru karter ile 148 hp güç üreterek otomobilin 190 km/s hıza ulaşmasını sağlamıştı. 1914 ve 1915’te, Arthur Duray ve Mario Resta’nın Peugeot’ları bu etkinlikte ikinci sırayı alırken, Dario Resta Lyons’da 1914’teki ACF Grand Prix yarışına katılmış olan 4.5 litrelik bir otomobille 1916’da bu yarışı kazandı. Benzer bir otomobili kullanan Howdy Wilcox 1919’da tekrar galip geldi.

Uluslararası başarılar birbirini takip etti. 1919’da, André Boillot 2.5 litrelik bir L 25’in sürücüsü olarak Targa Florio’yu kazandı. Ve tekrar Sicilya’da 1925’te Florio Kupası’nı kazanan Peugeot oldu.

Peugeot aynı zamanda valfsız motorlu otomobiller ile de parlak sonuçlar elde etmiştir. Tours’da yapılan 1923 ACF Grand Prix yarışında, 176 S ve 174 S modelleri ilk üç sırayı elde etmişlerdir! Bir sonraki yıl Lyons’da yapılan aynı etkinlikte bir 174 S tekrar kazanmıştır.



Le Mans

Peugeot “24 Heures du Mans” yarışına ilk kez 1926’da katıldı ve Boillot il Rigal’in 174 S aracı 82. turda ikinci pozisyonda iken kırılan ön cam kolonu nedeniyle, etkinliğin kuralları gereğince, elimine edildi. Peugeot 1937’de bir kez daha Emile Darl’mat’ın üç adet 302 DS’si ile yarışa katıldı. Bu üstü açık otomobillerin karoserisi, yetenekli stilist Georges Paulin’in bir tasarımı üzerinde Marcel Pourtout tarafından elden geçirilmişti. Üç otomobilin üçü de, katılan ekiplerin yüzde 65’inin elendiği bu yarışı tamamlamıştı! Bir sonraki yıl, üç tane Darl’mat 402 tekrar Le Mans’ta yer aldı. 1991 cc motor, yarı küresel silindir başlığı ve V monteli üstten valflı ve 87 hp üreten 1998 cc motorla değiştirilmişti. Charles de Cortanze ve Marcel Contet tarafından kullanılan otomobil genel sıralamayı beşinci bitirdi ve 2.0 litre kategorisini kazandı.

Peugeot, Le Mans pistine 1960 ortalarına kadar dönmedi. 1966 ve 1967 yıllarında Charles Deutsch’un CD’sine Peugeot ve Le Moteur Moderne tarafından hazırlanan 204 motoru takılmıştı. Bunlar uçak dünyasından esinlenen geniş kanatçıklar nedeniyle ilgi çekmişlerdi.

1969’da ortaya çıkan WM iki Peugeot çalışanının, Gérard Welter ve Michel Meunier’in adlarının baş harflerini taşıyordu. Bu 204 karoserisi üzerinde üretilmiş bir coupe idi. P 68’i 304’ten türetilen motoru arkada enlemesine monte edilmiş daha gelişmiş bir model takip edecekti. 1976’dan bu yana, geliştirilen PRV V6’nın yıllar içinde evrimi ile WM etkinlikte düzenli olarak yer alacaktı. 1980’lerde P 79/80 4. pozisyonda bitirdi ve 1988’de P 88 405 km/s ile Hunaudières düzlüklerinde mutlak hız rekorunu kırdı.

905 ile Peugeot ilk kez etkinliği kazanma hedefini açıkladı. Dassault işbirliği ile karbon lifi şasisi üzerinde tasarlanan otomobil 650 hp üreten 3.5 litre’lik V10 motor ile sunulmaktaydı. 1991’de birçok dayanıklılık yarışını kazandıktan sonra 905, bir sonraki yıl Dünya Şampiyonu Spor Otomobil tacını giymeden önce Le Mans’da birinci geldi. 1993’te ilk üç pozisyonu alarak otomobil zafer kazandı. Peugeot teknolojisinin mükemmelliği kanıtlandıktan sonra veda etmenin güzel bir yolu…

Bugün Le Mans’da meydan okuyan yeni Peugeot 908 HDi FAP’dir. 100° açıklıklı 5.5 litre V12 dizel motoru 700 hp’den fazla güç üretmektedir. Motora partikül filtreleri takılmıştır. Torkla ilgili olarak; 1200 Nm’yi aşmaktadır. 2007’de yarışlara ilk girişinde, pol pozisyonda başladıktan sonra otomobil ikinci olmuştur.

2009 yılında Peugeot, dizel Peugeot 908 HDi FAP modeli ile Le Mans 24 Saat Yarışındaki ilk zaferini ve dünyanın bu en güzel yarışında 1992 ile 1993’ten bu yana üçüncü birinciliğini kazandı.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Afrika
Markanın Afrika Rallileri’nde kazandığı sayısız başarı sayesinde, Peugeot ve Afrika Kıtası arasında bir bağ oluşmuştur. Efsanevi güvenirlikleri ile Sochaux’da üretilen otomobiller, araçların korkunç denemelere tabi tutulduğu bu cehennem yarışları için yaratılmıştır. Otuz yıllık bir destan…

Kenya, Uganda ve Tanzanya’yı kat eden Dantesque Doğu Afrika Safarisi zamanında dünyanın en seçkin etkinliklerinden biri olarak kabul edilmişti. Peugeot 404 1961’de kendisini orada ispatlayarak segmentinde zafer elde etti, bir sonraki yıl 2. oldu ve 1963’de Zbigniew Nowicki ve Oaddy Cliff’ten oluşan ekiple birinci oldu. Peşpeşe üç zafer daha takip edecekti, ilk ikisi 1966 ve 1967’de Bert Shankland ve Chris Rothwell, sonuncusu Nowicki ve Cliff adına yazılacaktı. 1968’de son zafer ile 404 bayrağı 504’e geçirmiştir.

Ove Anderson ve Anne Herz’in sürdüğü 504 saloon 1975’te yeni adı Safari Rallisi olan Doğu Afrika Safarisi’nde birinci gelmiştir. Üç yıl sonra, güçlendirilen motoru 225 hp üreten V6 coupe’yi süren Jean-Pierre Nicolas ve Jean-Claude Lefèvre Peugeot’ya bu etkinlikte altıncı kez zafer kazandırmışlardır.

504 saloon engebeli arazi niteliklerini yeni bir alanda, Fildişi Sahili’nde yapılan ünlü bir etkinlik olan Bandama Rallisi’nde gösterecekti. Fransız Jean-Claude Bertrand tarafından organize edilen bu yarış Safari Rallisi ile rekabet etmeyi amaçlamıştı. Burada Bob Neyret 1971’de kazandı. 1975’te, Peugeot ilk üç pozisyonu alarak Bernard Consten’le zafer kazandı. 1976’da gene ilk üç sıra, ancak bu kez V6 504 coupe ile - Timo Mäkinen Jean-Pierre Nicolas ve Henri Pescarolo’nun önünde Peugeot’nun oldu. Bu peşpeşe zaferlerin ardından, Bandama’nın Dünya Ralli Şampiyonası’na ilk kez dahil edildiği 1978’de Jean-Pierre Nicolas ve Jean-Claude Lefèvre kazandı.

504 saloon Fas Rallisi’nde iki kez başarılı olacaktı: 1975’te Hannu Mikkola ile ve 1976’da Jean_Pierre Nicholas ile.

On yıl sonra, B Grupları’nın Dünya Ralli Şampiyonası’ndan çıkarılması Peugeot’nun 205 Turbo 16’nın efsanesini Rally-Raid yarışlarında sürdürmek için Afrika’ya dönmesine yol açtı. Grand Raid modeli kendi şöhreti ile Paris-Dakar’a katıldı. Ari Vatanen 1987’de ilk katıldığı yıl aynen Mısır’da Firavun Rallisi’nde olduğu gibi birinci geldi.

1988 Paris-Dakar’da Vatanen 205’in üst modeli yeni 405 Turbo 16 ile yarışı önde götürürken Juha Kankkunen 205 T16 ile yarışı kazanmıştı. 404 Tunus Rallisi’nde ilk zaferini kazandı ve sonra Rally-Raid takviminde geriye kalan bütün etkinlikleri kaptı. 1989 Paris-Dakar’da Vatanen’in kazandığının ilan edilmesiyle bir başka başarı daha elde edilmiş oldu. Bunu bir sonraki yıl gene yaptı. On bir yarışta on bir zafer!

405 T16 Colorada, ABD’deki Pikes Peak yarışında gene parlak bir şekilde kazandı. 4200 metre yükseklikte bir boşluğun kenarında yapılan bu çılgın hız koşusunda iki zafer elde etti…

Dünya Ralli Şampiyonu 205

Peugeot, Talbot Sport’un 1981’de kurulması ve Jean Todt’un yarış direktörü olarak atanması ile kendisini tamamen Dünya Ralli Şampiyonası’na verdi. Açıkça ifade edilen hedef şampiyonluğu kazanmaktı. Büyük verimlilikle görev hızla ve muhteşem şekilde yerine getirildi.

Rekor sürede tasarlanan 205 Turbo 16 B grubunda GTI ile aynı zamanda, Şubat 1984’te sunuldu. Arkada orta konumda enlemesine monte edilmiş, 1.8 litre, dört silindirli, 16 valflı türbolu motor 200 hp üretiyordu. 20 tanesi yapılmış olan yarış modelinde, önce 320 hp sonra 450 hp sunuldu. Böyle bir gücü yola iletmek için bütün tekerleklerden çekiş zorunlu idi.

Otomobil beş yarışla sınırlı bir programın parçası olarak 1984 Dünya Şampiyonası’na katıldı. Bir çeşit deneme koşusu. Korsika Turu ilk yarış etkinliği idi. Çok yeni olmasına rağmen, 205 T16 ilk yarış yılına damgasını vurdu. İlk zafer Ari Vatanen’in birinci olduğu Finlandiya 1000 Göller Rallisi’nde geldi. Bu başarıyı San Remo Rallisi ve İngiliz etkinliği RAC takip etti. Yeni başlanan bir programda beş yarışta üç zafer, ilerisi için çok ümit vericiydi.

1985 sezonunun 205 T16 için şampiyonluğu kazanma tutkusu ile büyük yıl olması bekleniyordu. Üç pilot, Ari Vatanen, Timo Salonen ve Bruno Saby o ana kadar Walter Röhrl ve Stig Blomqvist’in Audi Quattro’suna karşı koyacaklardı. Peugeot on bir rallide en az yedi zafer kazanarak rekabeti kırmak istiyordu. Peugeot, Timo Salonen’in Dünya Şampiyonu Pilot unvanı ile ilk Dünya Ralli Şampiyonu unvanını kazanmıştı.

Lancia Delta S4 gibi yeni süper otomobillerin gelmesine rağmen, 205 Evolution 2 altı başarı ile 1986 yılının hakimi olacaktı. Usta 2. dünya unvanını kazanırken Juha Kankkunen pilot şampiyonluğunu kazandı.

Ancak 1986 bu muhteşem başarının son sezonu olacaktı, zira Fédération Internationale du Sport Automobile (Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu) Grup B’yi tasfiye etme kararı aldı. Bu nedenle Peugeot başka ufuklara, Paris-Dakar ve Afrika Rally-Raids’e döndü.



Not: alıntıdır...
Şaka yapmıştım resmen alındın Furkan :D
 
Geri
Üst Alt